Uçak üreticisi Airbus ve endüstriyel gaz şirketi Linde, dünya çapındaki havalimanlarında hidrojen altyapısının geliştirilmesi üzerinde çalışmak için bir mutabakat imzaladı.
Airbus’a göre anlaşma, yakıt ikmalinin yer hizmetleri operasyonlarına entegrasyonu da dahil olmak üzere, üretimden havaalanında depolamaya kadar küresel hidrojen tedarik zincirleri üzerinde işbirliğini kapsıyor. Her iki şirket de 2023’ün başından itibaren çeşitli havalimanlarında pilot projeler belirlemeyi ve başlatmayı planlıyor.
Yakıt ikmali ve depolama teknolojisiyle ilgili ayrıntılar henüz belirtilmedi. Örneğin, hidrojenin basınç altında gaz halinde hidrojen mi yoksa derin donmuş sıvı hidrojen mi olacağı bile belirtilmemiştir. Bununla birlikte, her iki şirket de zaten saf hidrojenin ötesinde düşünüyor: “güçten sıvıya yakıtların” potansiyelini analiz etmek istiyorlar.
Altyapının, üreticinin 2035 yılına kadar hizmete almayı planladığı bildirilen ilk hidrojenle çalışan Airbus yolcu uçağı için uygun koşulları yaratması amaçlanıyor.
Airbus CTO’su Sabine Klauke, “2035 yılına kadar piyasaya sıfır emisyonlu bir ticari uçak getirme hedefimize ulaşmak için önemli bir teknoloji yolu olarak hidrojenle iyi bir şekilde ilerliyoruz. Altyapıyı inşa etmek de aynı derecede önemli” diyor. Bu nedenle, hidrojenin depolanması ve dağıtımında dünya çapında onlarca yıllık deneyime ve uzmanlığa sahip olan Linde gibi ortaklarla yakın bir şekilde çalışıyoruz.”
Linde Temiz Enerji Başkan Yardımcısı Philippe Peccard, “Airbus ile başarılı işbirliğimizi küresel bir kapsama genişletmekten memnuniyet duyuyoruz” dedi. “Her iki şirketin yetkinliklerinden yararlanarak, hidrojene dayalı sürdürülebilir havaalanı merkezleri için uygulanabilir konseptlerin geliştirilmesinde havaalanları ve hükümet yetkilileriyle işbirliği yapmak için iyi bir konumdayız.”
