236 GW kurulu rüzgar enerjisi kapasitesine sahip Avrupa’da insanların rüzgar çiftlikleri yakınlarında yaşamaktan mutlu oldukları açıklandı. Fransız Rüzgar Enerjisi Birliği tarafından yapılan son araştırmaya göre Fransa’da vatandaşların %76’sı daha fazla rüzgar çiftliği inşa edilmesini destekliyor.
Elektrik kullanımının modern dünyada giderek artış göstermesi ve uluslararası enerji güvenliğine dair yaşanan son gelişmeler, yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjinin önemini gün yüzüne çıkarıyor. İnsanların yaşam anlayışlarını da şekillendiren enerji üretimi, bilinçli toplumlarda duyarlılık oluşturuyor. Fransız Rüzgar Enerjisi Birliği tarafından yapılan son araştırmanın verileri, Fransa’da vatandaşların %76’sının daha fazla rüzgar çiftliği inşa edilmesini desteklediğini ortaya koyarken, aynı durum İrlanda ve Almanya’da da görülüyor.
Modern dünyada insanlar, tükettikleri her şeyin kaynağını sorgulamaya başladı. Hayatlarının önemli bir parçası olan elektriğin üretimi ve enerji kaynaklarının kullanım şekli de bu sorgulamalar arasında yerini alıyor. Elektriğin üretimini sorgularken kaynakların tüketimine de dikkat eden bireylerin yaşam anlayışları da bu doğrultuda şekilleniyor. 236 GW kurulu rüzgar enerjisi kapasitesine sahip Avrupa kıtasının genelinde kamuoyunun çoğunun rüzgar çiftliklerinin artışını desteklediği, yapılan araştırmada ortaya çıktı. İrlanda’da %79, Almanya’da ise %78 oranında desteklenen rüzgar çiftlikleri, gittikçe kötüleşen iklim koşulları ve temiz enerjiye geçiş süreci için oldukça büyük role sahip.
Dünyada ve Avrupa’da insanlar rüzgar enerjisinin yayılmasını, dolayısıyla da türbinlere yakın bölgelerde yaşamlarını sürdürmeyi destekliyor. Bu desteğin sebepleri arasında temiz enerji geçişine olan duyarlılığın artışı ile birlikte rüzgar çiftliklerinin bulunduğu bölgelerde ciddi ekonomik faaliyetlere olanak sağlaması da yer alıyor. Her yeni kurulan rüzgar türbini, ortalama olarak 10 milyon euroluk ekonomik faaliyet doğuruyor. Ortaya çıkan bu gelirin çoğu ise santralin bulunduğu bölgede kalıyor çünkü rüzgar türbinleri, santrallerin kurulum aşamasından başlayarak yeni yerel işlerin oluşmasına da sebep oluyor. Aynı zamanda rüzgar; gaz, kömür ya da nükleer gibi kaynaklara kıyasla daha kolay ulaşılabilir ve ucuz olduğu için elektrik faturaları üzerinde de ciddi düşüşlere sebep oluyor. Avrupa Komisyonu’nun, 2030 itibariyle birlik genelinde 483 GW rüzgar kurulu güç hedefini geniş kamuoyu desteğine dayandırdığını ve Türkiye’deki rüzgar türbinlerinin daha hızlı devreye alınarak ekonomik etkilerini göstermesiyle birlikte benzer bir sempatinin ülkemizde de baskın geleceğine inanılıyor.