İlk tamamen elektrikli Dodge modelinin 2024’te piyasaya sürüleceği resmi olarak açıklandı. CEO Tim Kuniskis bir röportajda daha fazlasını da açıkladı. Gelecek yıl bir konsept, ardından bir PHEV ve daha sonraki bir tarihte üçüncü bir model piyasaya sürülecek.
İlk duyuru, 2030 yılına kadar yan markalarının Avrupa’da satışlarının yüzde 70’ini ve ABD’de yüzde 40’ını “düşük emisyonlu araçlar” ile elde etmek zorunda kalacakları büyük yatırımları ve bir zaman planını açıklayan ana şirket Stellantis’ten geldi.
Gelecek yılın başlarında ilk elektrikli muscle otomobil konsepti, ikinci çeyreğin sonundan önce ortaya çıkacak. Bunu, 2022’nin sonuna kadar bir plug-in hibrit otomobilin üretimi izleyecek. PHEV, aynı zamanda gelecek yıl bir PHEV ile piyasaya sürülecek olan Jeep Grand Cherokee ile yakından ilişkili Durango değil, tamamen yeni bir araç olacak. Kuniskis, Durango modelinin daha sonra mı geleceği yoksa tamamen mi değiştirileceği konusunda bir açıklama yapmak istemedi.
Bahsi geçen BEV ve PHEV’e ek olarak, üçüncü bir “yeni önemli araç” da hazırlık aşamasında. Buradaki fikir, birçok muscle otomobil hayranının da içten yanmalı motorlu ulaşım safında sağlam bir şekilde yer alması nedeniyle önemli bir meydan okuma sağlaması gereken “kaslı” otomobil segmenti de dahil olmak üzere tüm temelleri kapsamaktır.
İçten yanmalı motorlu muscle otomobilleri, mevcut muscle serisinin üretimine son verileceği 2024 yılına kadar EV modellerinin yanında üretilmeye devam edecek. İçten yanmalı motor üretiminin kısa süreliğine devam etmesi, Dodge’un biraz muhafazakar hayran kitlesinden kaynaklanıyor. Kuniskis’in röportajda söylediği üzere, hayran kitlesi elektrifikasyonu benimseyecek olanlar ile fikre şiddetle karşı çıkanlar ve Kuniskis’e ölüm tehditleri gönderenler arasında bölünmüş durumda. Kuniskis, müşteri tabanı hakkında “24 aydır canavarı besliyoruz” dedi ve ekledi: “Bıçaklarla hokkabazlık yapıyorum çünkü iki farklı büyük grubu mutlu etmem gerekiyor. Bir noktada bu iki grup birleşecek. Sorun şu ki, kimse ne zaman birleşeceklerini bilmiyor. Benim işim önümüzdeki 24 ay içinde bunu yapacağımıza dair güveni sağlamak.”