Rolls-Royce, sürdürülebilir enerji kullanımını hızlandırmaya yardımcı olabilecek “Energy-as-a-Service” (Hizmet olarak enerji) çözümlerini piyasaya sunabilmek için global yatırım şirketi Sustainable Development Capital LLP (SDCL) ile bir işbirliği anlaşması yaptı. Dünya İklim Konferansı’nda (COP26) 11 Kasım tarihinde imzalanan anlaşma ile Rolls-Royce, müşterilerine sürdürülebilir ve verimli bir enerji sistemi sayesinde elde edilen elektrik ve ısıyı, altyapıya ilişkin ön finansman aramaksızın bir “abonelik hizmeti” olarak verme imkânı sunuyor.
Glasgow’da gerçekleşen COP26’nın en önemli temalarından bir tanesi enerji geçişine ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yardımcı olacak çözümler için finansmana erişimin nasıl iyileştirileceği konusuydu. Müşterilerin bir abonelik modeli aracılığıyla ısı ve elektrik için ödeme yaptığı “Energy-as-a-Service” hizmeti ise, sürdürülebilir enerjiye erişimi artırmanın oldukça cazip bir yönünü temsil ediyor.
Yapılan iş birliği anlaşmasıyla Rolls-Royce, yeni projeler tasarlamak, finanse etmek, kurmak, devreye almak ve işletmek için Birleşik Krallık, Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’da temiz ve merkezi olmayan enerji altyapı projelerini geliştirme ve finanse etme konusunda on yılı aşkın bir deneyime sahip olan SDCL ile birlikte çalışacak. Rolls-Royce ayrıca Power Systems iş birimi aracılığıyla, güvenilir enerji üretimi sağlamak için yenilenebilir enerji kaynaklarını mtu markalı batarya depolama ve jeneratör setleriyle bir araya getiren mikro şebeke sistemleri portföyüne sahip. Hâlihazırda yakıt hücresi sistemleri geliştiren firma, mevcut mtu motorlarını sürdürülebilir yakıtlarla uyumlu hâle getirerek önümüzdeki iki yıl içinde net sıfır mikro şebeke çözümlerinin önünü açıyor.
“Energy-as-a-Service” projelerine örnek olarak, bir elektrik şebekesine bağlı olmayan uzak bölgelerdeki topluluklar için sürdürülebilir ve güvenilir elektrik sağlamak, yeşil enerji ve acil durum yedek elektrik ile beslenmek isteyen sanayi parkları için gereklilikleri karşılamak ve mümkün olduğu kadar yenilenebilir enerjiden yararlanmak için eski, verimsiz ekipmanı değiştirmek isteyen madenler verilebilir.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Rolls-Royce Power Systems Enerji Üretimi Başkan Yardımcısı Andreas Görtz, şunları söyledi: “Energy-as-a-Service, enerji teminini yeni koşullara adapte etme ihtiyacı duyan şirketler için özellikle ilgi çekici bir konumda bulunuyor. Genellikle işletilmesi uzmanlık gerektiren mikro şebeke gibi ekipmanlara yatırım yapmayı gerektirdiğinden, müşterilerin bunu kendi başlarına yapmaları oldukça zorlu bir iş. Energy-as-a-Service hizmetimiz onlara bu zorluğun üstesinden gelmeleri konusunda yardımcı oluyor.”
Isı veya elektrik sağlamak için “Energy-as-a-Service” aracılığıyla kullanıma sunulabilecek enerji sistemleri portföyü, kombine ısı ve enerji (CHP) birimleri kullanan daha küçük tesislerden batarya konteynerlerine ve komplike mikro şebeke çözümlerine kadar uzanıyor. Mevcut mtu ürün yelpazesi hidrojenle çalışan motorlar, yakıt hücresi sistemleri ve hidrojenle işlem görmüş bitkisel yağlar (HVO) ve e-dizel gibi sürdürülebilir yakıtlarla çalıştırılabilen içten yanmalı motorlarla önümüzdeki yıllarda genişletilecek.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Rolls-Royce Sürdürülebilir Enerji Çözümleri Başkanı Perry Kuiper, “Çevre ve iklim dostu enerjiye güvenen sanayi şirketleri ve diğer işletmeler, yeni “Energy-as-a-Service” programımızın bir avantajı olarak sürekli artan enerji ve şebeke bağlantı maliyetlerinin önüne geçebiliyor. Müşterilerimize net sıfır hedefine giden yolda verimli ve güvenilir bir enerji temini sunmak için yeni mtu teknolojilerimizi, sistem uzmanlığımızı ve global iş ortakları ağımızla beraber hizmet lokasyonlarımızı da kullanıyoruz. 2007’den bu yana temiz enerji, enerji verimliliği ve merkezi olmayan enerji altyapısı projelerini başarıyla geliştiren ve finanse eden SDCL ile artık güçlü bir ortaklığımız var.” diyerek yorumlarını aktardı.
Sustainable Development Capital LLP Kurucu ve CEO’su Jonathan Maxwell ise konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “SDCL, çevresel altyapı pazarlarına yönelik yatırım olanağı sağlamak amacıyla kuruldu. Şirket olarak her zaman çevre ve insanlar için iyi olan ve ticari olarak sürdürülebilir projelere yatırım yapmaya odaklıyız. Yeni ortağımız Rolls-Royce ile bu hedeflere daha da hızlı ulaşabileceğimize inanıyoruz. Yeni programımız, kendi enerji santralleri için yüksek yatırım maliyetlerinden kaçınmak ve ana faaliyet alanlarına odaklanmak isterken enerji temini arayan şirketlere de en iyi şekilde hizmet edecek.”