REE Automotive, yeni bir ultra modüler EV platform tasarımına dayanan otonom konsept aracı Leopard’ı tanıttı.
REE Automotive tam ölçekli konseptlerinin, son kilometre otonom ve teslimat filosu operatörleri, perakendeciler ve tamamen otonom çözümler oluşturmak isteyen teknoloji şirketleri dahil olmak üzere, müşteri ihtiyaçlarına göre uyarlamak için esnek olacak şekilde tasarlandığını söylüyor.
REE Automotive, müşterilerin tam özelliklerine göre otonom elektrikli araçlar inşa etmelerini sağlayacak yeni platforma dayalı tam otonom teslimat filoları öngörüyor.
Bu platformu kullanan REE Leopard, REE’nin alçak, düz zemini sayesinde optimum kargo kapasitesi için tasarlanmış bir son kilometre otonom konsept aracı olarak tasarlandı. Otonom araç, sürüş, direksiyon ve fren kontrolü için kablolu REEcorner teknolojisine sahip olacak.
Leopard, muhtemelen sınırlı şehir alanı düşünülerek, 1,4 m boyunda ve 2,5 m2 yer kaplayan küçük bir ayak izi ile dar bir tasarıma sahip. Aracın azami hızı 100 km/s olarak belirtilirken, kargo hacmi 5097 litre veya kabaca 5,1 m3 olarak belirtiliyor. Batarya ise 50 kWh enerji kapasitesine sahiptir.
ABD merkezini Austin, Teksas’ta açacak olan İsrailli şirket, bu platformu kullanan Leopard’ın hem otonom teslimat hem de mobilite hizmeti olarak kullanmak için “önde gelen küresel dağıtım ve teknoloji şirketleri” ile işbirliği içinde tasarlandığını söylüyor.
REE Co. kurucu ve CEO’su Daniel Barel, “Bu konsept, çığır açan teknolojimizin yalnızca bir tasarım uygulamasını sergiliyor. Stratejik olarak çok önemli bir soruyu yanıtlayan, özerk, sıfır emisyonlu son kilometre teslimatlarının nasıl gerçekleştirileceğine dair büyük bir büyüme potansiyeline sahip” dedi. “Powered by REE” otonom ve elektrikli araçlar, neredeyse her boyutta, şekilde veya biçimde silindir şapkaları entegre etme söz konusu olduğunda, tam esneklikle birlikte eşsiz operasyonel verimlilik ve en düşük toplam sahip olma maliyeti sunar” diye de ekledi.
Leopard’ın kullandığı yeni platform, kendisinden farklı çok sayıda farklı yapılara izin verebildiğinden, oldukça farklı bir veri aralığına sahiptir. REE Automotive, yeni platformun önden yönlendirmeli veya dört tekerlekten yönlendirmeli direksiyon sistemi ile arkadan çekişli, önden çekişli veya dört tekerlekten çekişli aktarma seçenekleri sunabileceğini söylüyor. Aynı zamanda 2,9 m ila 3,5 m arasında değişen uzunluğa ve 1.2 m ila 1.8 m arasında değişen genişliğe sahip olabileceğini de söylüyor.
Platform maksimum 60 kWh pil kapasitesi, 100 kW maksimum motor gücü ve 160 km/s maksimum hız sunabilir. Platform, hem bir nakliye aracı hem de bir insan taşıma aracı olarak kullanılmak üzere tasarlandığından, platformların ağırlık taşıma kapasitesi belirleyicidir. Maksimum 750 kg yük kapasitesi ile 7,5 m3’e kadar bir kargo hacmi vaat ediliyor.
Şirket, Leopard’ı ve yeni platformunu duyururken, yeni araçların ve platformların üretimini nerede öngördüklerini açıklamadı. Burada birkaç seçenek var. Şu anda genel merkezi İsrail, Herzliya’da bulunan REE’nin ayrıca Birleşik Krallık’ta bir Mühendislik Merkezi bulunmaktadır. Şirket ayrıca Japonya ve Almanya’da yan kuruluşları olduğunu da söylüyor (daha fazla ayrıntı vermeden). Japonya, şirketin bu yılın başlarında Toyota’nın ticari araç yan kuruluşu Hino Motors ile bir geliştirme işbirliğine girdiğini duyurmasından bu yana REE Automotive’i zaten tanıyor.
Kuzey Amerika’da yukarıda da söylediğimiz gibi şirket bu yılın Temmuz ayında ABD genel merkezini ve ilk Entegrasyon Merkezini Austin, Teksas’ta açmayı planladığını duyurdu. Bu duyuru, JB Poindexter’ın bir yan kuruluşu olan Teksas merkezli gövde üreticisi EAVX ile büyük bir ortaklık haberinin ardından geldi. İsrailli şirket araç üretmeyi değil, çeşitli ihtiyaçları karşılayacak şekilde yapılandırılabilen esnek bir taban sağlayan bir teknoloji şirketi olmayı amaçladığından, ortaklık REE için önemli bir adım.
