Lockheed Martin, Electra’nın Hibrit eSTOL’unu Destekliyor

Her eVTOL (elektrikli dikey kalkış ve iniş aracı) geliştiricisi, piyasadaki en iyi, en yenilikçi insansız hava aracını yaptığını iddia ediyor. Ancak Electra’nın özelinde, bu açıklamaya ek bir güvenilirlik var gibi görünüyor. Çünkü sadece ABD Hava Kuvvetleri tarafından Agility Prime programı aracılığıyla değil, aynı zamanda NASA tarafından da destekleniyor. Bu yeterli değilse, ekibe Lockheed Martin de katılıyor.

Bu havacılık şirketi, en son teknolojisi sayesinde Electra eSTOL’ün (ultra kısa kalkış ve iniş) dikey kalkış alternatiflerine göre iki kat daha fazla yük kaldırabileceğini ve on kat daha yüksek bir menzil sunduğunu iddia ediyor. Ayrıca %70 daha düşük maliyetle çalışacağı da savunuluyor. Bunlar cesur iddialar olsa da arkasındaki neden, çoğu eVTOL’nin tam elektrikli tahrik yerine hibrit elektrikli bir güç ünitesi kullanıyor olması.

Bu, Electra’nın pil teknolojisindeki gelişmelerin izin verdiği zaman içinde daha fazla menzil vaat eden tipik eVTOL’lerin aksine, “pil iyileştirmeleri üzerinde kumar oynamadan” en başından itibaren daha yüksek verimlilikle çalışmasına olanak tanıyor. Lockheed Martin’i bu uçağa çeken şey tam olarak hibrit-elektrik güç ünitesi oldu.

Lockheed Martin Ventures Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Chris Moran, “Electra’nın sürdürülebilir havacılığa yönelik teknik yaklaşımı farklılaştı ve bu konseptin olgunlaştığını görmekten heyecan duyuyoruz” dedi. Havacılık ve savunma dünyasının en prestijli oyuncularından birinin risk sermayesi kolu, kısa süre önce Electra’nın yatırımcısı oldu.

Bu finansman, havacılık şirketinin bu yılın sonuna kadar ilk tam ölçekli hibrit eSTOL prototipi için uçuş testlerini başlatma hedefini destekleyeceği için doğru zamanda geliyor.

Dağıtılmış elektrik tahrikini üflemeli kaldırma teknolojisiyle birleştiren Electra eSTOL, çevre dostu hava araçlarına uzun menzilli bir alternatif olduğunu iddia ediyor. Dokuz kişiye kadar yolcu veya 820 kg yükü 800 km kadar taşıyabiliyor. Türbinle çalışan küçük bir jeneratör sayesinde pillerini uçuş sırasında, yer tabanlı şarj altyapısına bağlı kalmadan şarj edebilir.

Meşgul kentsel ortamlarda ve uzak, zorlu konumlarda çalışacak kadar çok yönlü olan bu hibrit-elektrikli eSTOL, gerçek bir oyun değiştirici olmaya hazırlanıyor.

Total
0
Shares
Önceki Yazı

Almanya Ulaştırma Bakanı, 2030’a Kadar 15 Milyon EV Hedefliyor

Sonraki Yazı

General Motors, şarj cihazlarına güç sağlamak için hidrojen kullanacak