Hyundai elektrikli modeli Ioniq 5’i müşterilerine teslim etmeye başladı ve bu da, modelin üretim öncesi prototiplerinin görevlerini tamamlayıp kariyerlerini sonlandırdıkları anlamına geliyor. Fakat Koreliler bu otomobilleri atıl bir şekilde eziciye terk etmek yerine faydalı şekilde kullanmanın bir yolunu buldular: Ioniq 5’i bir hava temizleyiciye dönüştürmek.
Hepsi aslında bir reklam için yapıldı ve reklamın arkasındaki prodüksiyon şirketi her şeyi büyük bir gösteri haline getirdi. Uzmanlardan oluşan bir ekip, Ioniq 5’i son cıvatasına kadar demonte ettiler ve ardından seçilen bileşenlerden bir şeyler yaratmaya devam ettiler.
Hyundai’nin son reklamını izlerken bazılarımıza Honda Accord’un ikonik “The Cog” reklamını hatırlattı. Bir bakıma Rebirth adı verilen bu yeni reklam da, o günlerde tarih yazan o reklamın bir nevi tersi. Bu arada, Honda Accord’un “The Cog” reklamı bugünün reklam dünyasında hala bir referanstır.
Adil olmak gerekirse Hyundai’nin reklamı, The Cog’un aksine, biraz görsel efekt içeriyor. Günümüz dünyasında, grafiklerin kalitesi diğer çekimlerle eşit olduğu sürece, özel efektler reklamlarda ve filmlerde faydalı kabul edilebilir.
Tamamladığında Hyundai, dünyanın en pahalı ve en ağır iç mekan hava temizleyicisini ortaya çıkarmış oldu. Gerçekten işe yarar olup olmadığı belirsiz olsa da kabin filtresiyle çalışıyor olması işe yarar olma ihtimalini arttırıyor. Ancak aracın soğutma fanını ve alaşım jantlarından birini kullanmak bir hava temizleyici için en iyi çözüm olmayabilir.
Ne olursa olsun, reklamın amacı bir Ioniq 5’in hava temizleyicisine nasıl dönüştürüleceğini göstermek değil, yaptığınız, satın aldığınız ve kullandığınız her cihazın ikinci bir ömrü olabileceğini düşündürmek.
Yarından itibaren dünyadaki herkes sıfır emisyonlu araçlar kullanıyor olsa bile, tek kullanımlık plastikler, hızlı değişen moda, elektronikte planlı eskitme ve kıyafetlerin, elektroniklerin ve diğer ürünlerin uygunsuz şekilde atılmasından kaynaklanan önemli bir kirlilik sorunumuz var olmaya devam edecekti.
Olumlu olmamız gerekirse de, bu reklamın arkasındaki yaratıcılığı takdir ediyoruz. Bir müzeye yerleştirilmediği veya okullara bağışlanmadığı sürece, başta da belirttiğimiz gibi bu üretim öncesi prototipler genellikle eziliyorlar.