Son birkaç yılda, gökyüzünü dolduran elektrikli dikey kalkış ve iniş (eVTOL) araçlarına sahip olma fikri popülerlik kazandı. Şehirlere nefes aldırmak için harika bir alternatif olabilirler ve hem ticari hem de askeri uygulamalarda da fark yaratabilirler.
Geleneksel helikopterlerle karşılaştırıldığında, eVTOL’ler sıfır emisyonlu operasyonlar ve daha düşük gürültü seviyeleri gibi çeşitli avantajlar sunuyorlar. Ayrıca bu hava taşıtları, yakıtla çalışan muadillerine göre daha verimli oldukları için daha uygun maliyetli bir alternatiftirler.
Son zamanlarda askeri yüklenici BAE Systems, savunma ve güvenlik pazarı için eVTOL’lerin geliştirilmesine odaklanan bir çalışmayı ortaklaşa yürütmek üzere Embraer’in savunma sistemleri birimiyle güçlerini birleştirdi. Embraer’a ait Eve Air Mobility, işletme maliyetlerini düşürürken ve çevresel etkiyi en aza indirirken, savunma operasyonlarında devrim yapma potansiyeline sahip olan eVTOL geliştirme sürecinde.
Projede Eve’in eVTOL’unun bir askeri versiyonu olarak yetenekleri keşfedilecek. BAE Systems, bir savunma versiyonun askeri personel taşımak, insani müdahaleyi desteklemek ve gözetleme ile keşif görevlerinde kullanıldığında nasıl performans göstereceğini keşfetmek için Embraer Savunma ve Güvenlik ekibiyle işbirliği yapacak.
Eve tarafından eVTOL hakkında çok fazla bilgi paylaşılmadı. Şimdiye kadar, uçağın çevre dostu, düşük gürültülü yolculuklar sağlamaya odaklanacağını biliyoruz. Şirket bugüne kadar mühendislik simülatörünün ilk uçuşunu başarıyla tamamladı ve eVTOL konseptini sundu. Ticari versiyonun 2026 yılında piyasaya çıkması bekleniyor.
Embraer Savunma ve Güvenlik CEO’su Jackson Schneider, “Tamamen elektrikli hava aracı, Embraer’in daha sürdürülebilir havacılığa yönelik taahhüdünün bir parçası. İşbirliği, dünyanın dört bir yanından ortak çıkarlarımız doğrultusunda, gökyüzü için yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler geliştirmek için yeteneklerden yararlanmamızı sağlıyor” dedi.
BAE’ye göre Embraer ile yakın zamanda duyurulan ortak çalışma, “araştırma ve geliştirmeye artan yatırımın yanı sıra endüstri ortakları, KOBİ’ler ve akademi ile birlikte çalışarak sürdürülebilir teknoloji gelişimini hızlandırma” planının bir parçası.
