Apple söz konusu olduğunda, şu anda resmi olarak geliştirilmekte olan Apple Car diye bir şey yok ve sadece şirketin otomotiv stratejisi CarPlay gibi diğer çözümlere dayanıyor.
Ancak diğer yandan Apple, sürücüsüz araç filosunu geliştirmek için günün her saatinde çalışıyor ve son zamanlarda şirket sessizce daha fazla sürücü ekleyerek toplam sürücü sayısını 137’ye çıkardı.
Mayıs ayındaki sürücü sayısının sadece 54 olduğu göz önüne alındığında, Apple’ın otonom sürüş teknolojilerinin gelişimini hızlandırdığını düşünmek mantıklı da gelebilir. Konuya yakın olan kişiler birkaç kez Apple’ın Apple Car’ı en erken 2025 yılında piyasaya sürmeyi planladığını söyledi ve şu anda aynı plan halen geçerli gibi görünüyor.
Şirket içindeki isimlendirmeyle Project Titan, Apple’ın ortaklarla üretim anlaşmalarını tartışması ve netleştirmesi gereken bir noktaya ulaştı. Ne yazık ki, iPhone üreticisi için her şey bu aşamada çok karmaşık hale geldi.
Başlangıçta Apple, bariz sebeplerden dolayı süreci geleneksel bir otomobil üreticisinin yönetmesini istedi. Böyle bir şirket, üretim sürecini bir bütün olarak ele alma yeteneklerine zaten sahip olduklarından, üretimin sorunsuz çalışmasını sağlayacak sahip olduğu bilgi ve birikimi ortaya koyup süreci sorunsuz olarak ilerletebilecekti.
Dolayısıyla Apple, Hyundai de dahil olmak üzere bir dizi otomobil üreticisiyle bu tür görüşmelere dahil oldu, ancak tüm müzakereler sonunda suya düştü. Nedeni olabildiğince basit: kimse Apple için fason üretici olmak istemedi.
Şu anda Apple’ın aradığı şey tam olarak bu: Apple Car’ı özelliklerine göre üretecek bir fason üretici. Magna ve LG arasındaki bir ortak girişim, sözleşmeyi güvence altına almak için en önemli aday konumunda gibi görünüyor, ancak şu anda Apple’ın başka seçenekleri de araştırdığına inanılıyor.
Tabii ki, iPhone üreticisi her konuda ağzı sıkı kaldı, bu nedenle konuyla ilgili tüm haberler ve söylentilerden şüphe duymamız kesinlikle kaçınılmaz.