Citroën, konaklama şirketi Accor ve reklam şirketi JCDecau ile işbirliği içinde, Urban Collëctif adlı kentsel mobilitenin geleceği vizyonunu paylaştı. Konsept temel olarak, farklı deneyimler için değiştirilebilir bölmelerle uyumlu, küreler üzerinde hareket eden elektrikli ve tamamen otonom bir kaykay platform.
Citroën’in bu kaykay platformu 2,60 m uzunluğunda, 1,60 m genişliğinde ve 0,51 m yüksekliğinde. Çok yönlü Eagle 360 tekerlekleriyse (ya da küreler mi demeliyiz?) Goodyear tarafından geliştirilmiş. Bu küreler elektrikli motorları barındırır ve tıpkı eski bir bilgisayar faresi gibi 360 derece manevra kabiliyeti sağlarken, hidrolik yastıklar da tahmin edilebileceği şekilde yolcuların maksimum konfordan faydalanmasını sağlar.
Platform, seviye 5 otonom hareketlilik için tasarlanmış. Bu da tamamen otonom olduğu ve neredeyse sürekli çalışabileceği anlamına gelir. Çevresine bağlı olarak, maksimum 5 km/s veya 25 km/s hıza ulaşabilir. Bu hız kulağa yavaş gelebilir ancak Citroën, genel konseptinin özel bir trafik şeridinde çalıştırıldığında trafik akışkanlığını en az yüzde 35 artıracağını iddia ediyor.
İsteğe bağlı filo kullanımı için özel olarak tasarlanan bu platformun ana özelliği, 10 saniyede değiştirilebilen üst pod’ları barındırıyor olması. Citroën başlangıçta üç farklı kapsül tanıttı ancak gelecekte daha fazla tasarım sunulabilir.
Adını ünlü otellerden alan Sofitel En Voyage pod’u, geniş cam yüzeylere ve otomatik camlı sürgülü kapılara sahip ahşap kakmalı bir dış cepheye sahip. Turuncu kadife iç mekan, ayrı bir bagaj bölmesi, ortam aydınlatması, haberleri yayınlayan bir LED şerit, “çiçek gibi” açılan bir bar, birinci sınıf bir ses sistemi, kablosuz şarj bölmeleri ve dokunmatik tablet ile iki veya üç yolcuyu ağırlayabiliyor.
İkinci pod, Pullman Power Fitness, Pullman Hotels & Resorts’un fitness programına göre tasarlanmış. Gizliliği sağlayan fütüristik desenlere sahip silindirik bir şekle sahip. Adından da anlaşılacağı gibi bu pod, yolcuların şehir içinde seyahat ederken egzersiz yapmalarını sağlıyor. İç mekanda kullanıcı için “uyandırıcı ve canlandırıcı bir deneyim” yaratan LED aydınlatmaya sahip bir kürek aleti, bir bisiklet ve ayrıca holografik bir ekranda görünen dijital bir antrenör bulunuyor. İşin güzel tarafı, egzersiz yaparak altyapıların pillerinin şarj edilmesine katkıda bulunabiliyorsunuz.
Üçüncü pod ise, reklam şirketinin şehir mobilyalarından ilham alan JDCecaux City Provider. Bu pod, tenteli açık bir alana, iki ekrana, ambiyans aydınlatmasına ve yolcu cihazlarını şarj etmek için USB soketlerine sahip kapalı bir alana sahip. Dış kısımda açık renkli ahşap, dokulu siyah ve saten alüminyum grisi kaplamaların yanı sıra çatıya monte edilen bitkiler de bulunur. Ek olarak, pod’u tekerlekli sandalyede kullanıcıları rahatlıkla kullanabilir.
Citroën, Skate teknolojisinin açık kaynak yaklaşımıyla her şeyin mümkün olduğunu ve herhangi bir üçüncü tarafın uyumlu bir kapsül geliştirmesine izin verdiğini belirtiyor. Fransız otomobil üreticisi yerel yetkililerin, kamu görevlilerinin ve şirketlerin “havaalanları, fabrikalar veya kongre merkezleri gibi kamuya açık veya özel alanlarda yolcu taşımacılığı, hizmet veya tüketim malları teklifleri için kendi Pod’larını geliştirerek” bu kavramdan yararlanabileceğini öne sürüyor. Açıkçası proje olası bir reel lansmandan hala uzak olsa da, bize geleceğin kentsel ortamına dair bir fikir veriyor.
